Motorsporlarında kadınların varlığını anlamlı hale getiren ve tarihte Dünya Ralli Şampiyonası’nda yarış kazanan tek kadın pilot; Michele Mouton… Uluslararası Otomobil Federasyonu’nda (FIA) aktif görev alarak ralli güvenliğindeki standardı korumaya kadar motorsporlarının her alanına dokunan yaşayan bir efsane… En önemlisi de Dünya Ralli Şampiyonası’nın (WRC) 2018’de Türkiye’ye gelmesini onaylayan isimlerden biri… 13-16 Eylül tarihlerinde WRC’nin gerçekleşeceği Muğla ve çevre bölgesinde incelemelerde bulunan Mouton; Türkiye’nin bu yarışa ev sahipliği yapmasından büyük mutluluk duyduğunu aktararak, WRC’nin karakteristik etaplara olan özleminin Muğla ve çevresindeki etaplar ile son bulacağını söylüyor.
Ralliye bir arkadaşının ricasıyla tesadüfen co-pilot olarak başlayan, babasının desteğiyle pilot olan ve erkek egemen motorsporları dünyasında yeteneği ile yükselen bir efsane… 1981 yılında WRC Sanremo Rallisi’ni kazanan ilk ve tek kadın pilot. Henüz 24 yaşında zorlu Le Mans 24 saat yarışını kendi sınıfında kazanarak, birçok kadına ilham kaynağı olan, hafızalardan silinmeyen başarılara imza atan Michele Mouton…
1985 yılında koca bir okyanusu aşarak, çoğumuzun 1988 yapımı Climb Dance kısa filmiyle tanıştığı Pikes Peak tırmanma yarışını rekor kırarak kazanan bir maceraperest. Şimdi ise kendisini o çok sevdiği ralli sporunun gelişmesine adayan bir kadın…
“Türk halkı WRC’yi heyecanla bekliyor”
Uluslararası Otomobil Federasyonu’nda (FIA) Güvenlik Delegesi olarak aktif görev alan Mouton, ralli sporundaki güvenlik esaslarını korumak için birçok çalışma yürütüyor. Mouton aynı zamanda Türkiye’nin WRC takvimine dahil edilmesini onaylayan ve Türkiye’nin etaplarını beğenen en önemli isimlerin başında geliyor.
13-16 Eylül’de Muğla ve bölgesinde gerçekleşecek olan Rally Turkey etaplarının güvenlik kontrolleri için Marmaris’e gelen ve incelemelerde bulunan Michele Mouton; “Dünya Ralli Şampiyonası’nda farklı yollara, doğal güzelliklere ve karakteristik etaplara ihtiyaç vardı. Muğla ve bölgesinde bulunan güzel, teknik ve karakteristik etaplar, daralan genişleyen yollarıyla, yumuşayıp sertleşen zeminiyle muhteşem bir rallinin ihtiyacı olan her şeyi barındırıyor. Türkiye’nin doğal güzelliği beni büyüledi diyebilirim. O an Türkiye’nin de bu şampiyonada olması gerektiğine inandım. WRC’nin karakteristik etaplara olan özlemi 13-16 Eylül’de Muğla ve çevresinde son bulacak” dedi.
Daha önce Antalya’da yapılan Dünya Ralli Şampiyonası yarışına katıldığında bazı eksiklikler gördüğünü belirten Mouton sözlerine şu şekilde devam etti; “Şu an görüyorum ki Türkiye motor sporlarına çok değer veriyor. Gördüğüm bütün eksikliklerin neredeyse tamamı ortadan kalkmış. Türk halkı şampiyonaya oldukça ilgili ve çok heyecanlı. Bu yıl gerçekleştirilecek Dünya Ralli Şampiyonası ile birlikte bu ilginin daha da artacağını düşünüyorum.”
“Ben bir şans yakaladım ve ona sımsıkı sarıldım”
Tarihte WRC’yi kazanan ilk ve tek kadın pilot olmasına rağmen şu an WRC’de yarışmak istemediğini de söyleyen Mouton; “Bu sporun güvenlik tarafını geliştirmek için FIA’da yaptığım işten çok memnunum ve bu benim için yeterli bir motivasyon. Ben artık yarışmak yerine çok sevdiğim ralli sporunun gelişmesi için katkı sağlıyorum. İnanın bu motivasyon beni yarışmaktan çok mutlu ediyor” dedi.
Kendisinden sonra WRC’yi kazanan başka kadın pilotlarının olmamasını hayal kırıklığı olarak nitelendiren Mouton; “O dönemde bunu ben başardıysam başka kadınlar da başarabilirdi. Şüphesiz ki en üst seviyede yarışmak ve başarıya ulaşmak için ihtiyacınız olan malzemeler ve koşullar var. Ben bir şans yakaladım ve ona sımsıkı sarıldım. Şimdi umarım dışarıda bizi bekleyen başka yetenekli kadın ralli sürücüleri de aynı başarı hikayesini yaşarlar. Bu gerçekten beni oldukça mutlu eder” dedi.